© Aydın Kritik 2021

İLAÇLAMA VE VEKTÖREL MÜCADELE – 3

Sizlerle 2 haftadır İlaçlama ve Vektörel Mücadele başlıklı yazı dizisiyle buluşuyoruz. Bu hafta da bu konu üzerine yoğunlaşmaya devam edeceğiz. Geçen hafta birden fazla eklembacaklı hakkında bir takım bilgiler sunduk. Okuyamayanlar sitedeki Yazarlar kısmından benim ismimi tıklayarak önceki yazılarıma ulaşabilirler. Bu hafta ise size tek bir eklembacaklıdan bahsedeceğim. Hamamböcekleri…

 

HAMAMBÖCEKLERİ

 

Dünya’da yaklaşık 4000 tür ile temsil edilen bir canlı türüdür. Bunlardan 30 kadar türü insan yaşam alanlarında görülürler. Hamamböceklerin ülkeler hatta kıtalararası yayılışı ticari yollarla olmuştur. O yüzden birçok türü hemen hemen tüm dünya üzerinde görmek mümkündür.

Ülkemizde yayılış gösteren ve insan yaşam alanlarında bulunan 4 önemli hamamböceği türü bulunmaktadır. Bunlar; Amerikan Hamamböceği, Alman Hamamböceği, Kahverengi Bantlı Hamamböceği ve Doğu Hamamböceğidir. Her birinin farklı yaşam standartları vardır. Kimi evleri, kimi kanalizasyon sistemlerini sever. Kimi nemli, kimi kuru ortam sever. Ciddi bir vektör potansiyeli vardır. Beslenme ve barınma alışkanlıklarından dolayı gıda zehirlenmeleri, difteri, diyare gibi birçok hastalık etkeninin taşıyıcılığını yaparlar.

Hamamböcekleri fotonegatif canlılardır. Karanlık ortam severler dolayısıyla gece aktiftirler. Vektör potansiyelleri yüksek olduğundan mutlaka mücadele edilmesi gerekmektedir.

Hamamböcekleri özellikle soğuk havalarda, açık alandan kapalı alandaki evlere girmeye teşebbüs edebilirler. Hatta alt kattan üst kata, yan dairden karşı daireye kolaylıkla geçiş yapabilirler. Mücadelelerinde önce mekanik mücadele yapılmalıdır. Evler gıda artıklarından temizlenmeli, varsa çatlak ve oyuklar kapatılmalı, süpürgelikler ve priz kenarlarında açıklık bırakılmamalı, kalorifer ve su borularının etrafı alçı vb. uygun malzemelerle kapatılmalıdır. Burada bahsettiğimiz küçük ama önemli düzenlemeler yapıldığında hamamböcekleri ile mücadele de büyük başarı sağlanabilir. Ancak bazı durumlarda bu da yeterli olmayabilir. İşte bu noktada devreye kimyasal mücadele girer. Ancak önce mekanik mücadele tedbirlerini uygulamamız gerekir ki kimyasal mücadele yapacaksak bile daha az kimyasalla hem ülke ekonomisine katkı sağlarız hem çevreyi daha az kirletiriz hem de hedef dışı canlıların zarar görmesini engelleriz.

 

 

 

KİMYASAL MÜCADELE

Ülkemizde hamamböcekleri ile mücadele de en çok kullanılan yöntem kimyasal mücadeledir. Kimyasal mücadele yapmadan önce popülasyonları kontrol edilmelidir. Popülasyon yoğunluğuna göre uygun biyosidal ürün, uygun dozda ve profesyonel ekipler tarafından uygulanmalıdır. Kimyasal insektisitler hamamböcekleri ile mücadelede en etkili yöntem olarak görülse de çevre ve sağlık problemleri, hedef dışı canlılara zarar verme ve direnç gelişimi gibi negatif yönlere sahiptir. Bu sebeple hamamböcekleri ile mücadele işi bilen ve bakanlık tarafından ruhsatlandırılmış profesyonel ilaç firmaları tarafından yapılmalıdır. Çünkü ülkemizdeki bazı bölgelerde bazı hamamböceği türlerinin mevcut biyosidal ürünlere direnç geliştirdiğine dair bilgiler gelmektedir. Yanlış uygulamalar direnç gelişimini arttırır. Nasıl ki sık ve doğru olmayan antibiyotik kullanımından ötürü bazı bakteriler antibiyotiklere direnç geliştirmiş durumdaysa benzer durum hamamböcekleri içinde geçerlidir.

 

HAMAMBÖCEKLERİNİN RADYASYON DİRENCİ

Hamamböcekleri ile ilgili en dikkat çekici bilgi Hiroşima ve Nagazaki’deki atom bombasından tek sağ çıkan canlı olduklarına dair bilgidir. Peki bu doğrumudur?

Hamamböceklerinin insanlara göre radyasyon direnci daha fazla olsa da tamamen dayanıklı canlılar değildir. Hatta hamamböceklerinden 10 kat daha fazla radyasyona dirençli böcek türleri bile vardır. Dolayısıyla atom bombasından etkilenmeleri bombanın düştüğü yere olan mesafe, saklanma yeri ve popülasyona bağlı olarak değişir. Peki bu iddia nereden çıkmıştır. R. Schweid’in 2015 yılındaki  Cockroach Papers: A Compendium Of History And Lore.adlı yayınında Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombalarından sonra yapılan arama kurtarma çalışmalarında, yıkılan binaların içerisinde hamam böceklerine rastlandığı belirtilmektedir. Bu durum, hamamböceklerinin radyasyona tamamen dayanıklı olduğu algısı oluşmasına sebebiyet vermiştir. Ancak aynı binadan sağ kurtulan insanlarda vardır. Ancak bilinen bir gerçek var ki evrimsel açıdan çok başarılı canlılardır. Yaklaşık 300 milyon yıldır burada olmaları bunun en büyük kanıtıdır. Sağlıklı ve güvenli günler dileğiyle…

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER