Kritik Sorularda Aydınlı Müzisyen Batuhan Moran sorularımızı cevapladı

KÜLTÜR SANAT

Batuhan Moran O Ses Türkiye adlı müzik yarışmasında çeyrek final öncesi çapraz düellolar bölümünde yarışmaya veda etmişti. Aydınlıların gönlünde eşsiz yorumu ile taht kuran Batuhan Moran lise yıllarında başladığı sahne serüvenine kaldığı yerden kararlılıkla devam ediyor. Renkli kişiliği ile Aydın'da sahnelerde yer alan Batuhan Moran kısa bir sohbet etme fırsatı bulduk.Aydınlı müzisyen bizim sorularımızı cevapladı.

Batuhan Moran kimdir?  Kendinizden bahseder misiniz?

Batuhan Moran :Aslen Adana'lı ancak 1982 senesinde Mersin'de dünyaya gelen... İlk, orta ve lise öğrenimimi Mersin'de, yüksek öğrenimimi ise Adana Çukurova Üniversitesi'nde tamamlayan, memur bir baba ile ev hanımı bir annenin üç erkek çocuğundan ortanca olanıyım. Uzun yıllardır Kuşadası’nda yaşamıma devam ediyorum, yani artık Aydın'lı oldum diyebilirim.?

Müzisyenliğe nasıl başladınız, bu serüveni anlatır mısınız?

Batuhan Moran :Müziğe ilgim daha henüz 3 – 4 yaşlarındayken annemin bana hediye etmiş olduğu alüminyum bir darbukayla başladı. Bundan çok kısa süre sonra diğer ritim aletleri (bateri, perküsyon v.s.) ve ardından gitar çalmaya başlayarak devam etti. Sonralarda ise arkadaşlarımla birlikte lise yıllarında kurduğumuz müzik grubumuzla uzun yıllar süren bir serüven içerisine girdik. Zaman içerisinde değişik grup ve çeşitli sanatçılarla çalışmalara devam ettim.

Yıllardır sahnelerdesiniz, sahne de karşılaştığınız en ilginç olay nedir?

Batuhan Moran :Şöyle bir düşünüyorum, en ilginç olanı nedir diye...

Bir dönem Muğla'da bir bar sahnesindeyken müşterinin dokuz tane istek isteyip, bizim sekiz tanesini yaptığımızda;

Eee, bir tane daha vardı, yapmadınız..! En önemlisi oydu demişti... Oysa ki, biz şarkının ne olduğunu çözememiştik. Çünkü şarkı adı kâğıda “Sabile" şeklinde yazılmıştı ve böyle bir şarkıyı daha önce hiç duymadığımızı ilettik.

Tabii istek sahibinden aldığımız tepki ve sonrasında yaşananlar...

O parçayı bilmiyorsanız müzisyenim diye gezmeyin, inin sahneden v.s. gibi bir tepkiden bahsediyorum.

Ben biraz hazır cevap bir yapıya sahip olduğum için hemen karşı atakla, o parçayı bilmemek bizim ayıbımız olsun. Siz biraz mırıldanın, biz eşlik etmeye çalışalım dediğim an... İstek sahibi demez mi;

Yok mu ya, “eller ayırsa bile, yıllar ayırsa bile" diye...

İşte bizim piyasada nelerle karşılaşabileceğimize ve karşılaştığımıza en iyi örnekti. ?

Kendinize ait besteniz var mı?

Batuhan Moran :Evet, şu an mevcut olan kendime ait 600’ün üzerinde bestem var. Bunlardan bir tanesi Eylül ayı içerisinde Kınay Prodüksiyon etiketiyle youtube üzerinde Netd müzik kanalında klibinin yayınlanacak olduğu “Böyledir Sevda" isimli single albüm parçam.

 

İdolüm diyebileceğiniz bir sanatçı var mı?

Batuhan Moran :İdolüm dediğim, diyebileceğim, iki büyük üstad var;

Cem Karaca ve Barış Manço

Bunların dışında sevdiğim, davranışlarının hoşuma gittiği, yine belli başlı sanatsal özelliklerini örnek aldığım sanatçı kişi ve gruplar mevcut. Örneğin;

Moğollar, Kurtalan Ekspres, Feridun Düzağaç, Erkin Koray v.s. gibi...

Müzik sektörüne girmek üzere olan gençlere tavsiyeleriniz neler?

Batuhan Moran :Her şeyin başında gerçekten eğitimlerini alarak müziğe adım atsınlar. Piyasa kurt kapanı gibi. Günübirlik işler yapmamak için sanat anlamında bir şeyler yapmak gerektiğine inanan biri olarak bunları söylüyorum.

Konserler, Canlı müzik programları, virüs sebebiyle 1 yıldır gerçekleşemiyor.1 Temmuz’dan itibaren kısıtlamalar kalktı fakat Canlı Müzik ve Konserler saat 00.00’da son bulması kararı alındı.  Bu sürecin Müzisyenlere etkisi nasıl oldu? Etkinlikler nasıl yapılıyor? 

Batuhan Moran :Sanırım değinmemiz gereken en güzel konulardan bir tanesi bu. Bizim ülkemizde maalesef ki olumsuz olan her şeyin faturası müzisyenlere kesiliyor, pandemi sürecinde de en çok etkilenen meslek dallarının başında geldi müzisyenler. Canlı müzik saatlerinin öne çekilmesi ve düşmesi müzisyenler için etkileyici bir durum olmadı, mekân sahiplerini etkileyen bir sorun oldu diyebilirim. Ancak bunu fırsat bilen bazı işletme sahipleri, müzisyenlere; zaten 3 saat program saati, pandemiden yeni çıktık, 1,5 senedir yatıyorsunuz, fiyat şu kadar olsun, bu kadar olsun diye halen rencide edici yaklaşımlarda bulunuyorlar. Maalesef ki, diğer ülkelerde el üstünde tutulan müzisyenlik, sanatçılık gibi meslekler ülkemizde değer görmüyor.