Yarım asırdır sürdürdüğü mesleğinden kopamıyor

Her gün geliş-gidiş toplamda 40 kilometre yol yapan Şentürk, "Elden ayaktan düşene kadar mesleğimi yapmaya devam edeceğim" dedi.

Adnan Menderes Mahallesi Hüseyin Sözer Caddesi üzerindeki iş yerinde marangozluk yapan Hüdaverdi Şentürk, ilerleyen yaşına rağmen eline aldığı çekiç ve çiviyi bırakamıyor. Babasından öğrendiği ve çok sevdiği mesleğini evlatlarına devreden Şentürk, emekliliğini de yıllardır ter döktüğü iş yerinde geçiriyor. Yarım asırdır sürdürdüğü mesleğinden ayrı kalamayan Şentürk, "Askerden geldikten sonra 1972 yılında burayı babamdan devraldım. O günden bu yana bu meslek dışında hiç bir iş ile uğraşmadım. Bu meslek bana babamın yadigarı. Ben de oğullarıma öğrettim ve onlara devrettim. Ama buradan kopamıyorum" dedi.

Her gün bir ilçeden diğer ilçeye yolculuk yapıyor
Emekli olduktan sonra evde vakit geçiremediğini ve kısa süre sonra yeniden marangozhanesine geri geldiğini belirten Şentürk, "Emekli olduktan sonra ne evde ne de dışarıda vakit geçiremedim. Babamdan öğrendiğim ve severek yaptığım bu iş bana her şeyden daha güzel geliyor ve insanlar için bir şey üretmek büyük zevk veriyor. Evim buraya 20 kilometre uzaklıktaki Aydın'ın merkez ilçesi Efeler'de. Her gün 20 geliş, 20 gidiş olmak üzere toplam 40 kilometre yol yapıyorum. Gidip gelmekten hiç çekinmiyorum ve zor da gelmiyor. Mesleğim için hiç bir durum zor gelmiyor" diye konuştu.

"Ömrüm vefa ettiği sürece burada olacağım"
İşini severek yaptığını ifade eden Şentürk, "3 oğlum var ve hepsini buradan kazandığım parayla sonuna kadar okuttum üniversite mezunu oldular. 2 oğlum baba mesleğimizi sürdürüyor ve memnun olduklarını ifade ediyorlar. Ben de benim vefatımdan sonra bunca yıldır açık olan iş yerimizin kapısına kilit vurmayacakları için seviniyorum. Bu mesleğe olan sevgimi kelimelerle ifade edemem. Ömrüm vefa ettiği sürece, elim ayağım tuttuğu sürece beni buradan kimse çıkartamaz" ifadelerini kullandı.

"Gençlerimizin kollarına altın bilezik takmak istiyoruz"
Gençlerin artık basa başı işleri tercih ettiğini sözlerine ekleyerek öğütlerde bulunan Şentürk şunları kaydetti;
"Bizim gibi meslekleri sürdüren ustalar çırak bulmakta maalesef güçlük çekiyorlar. Çünkü gençlerimiz artık masa başı işler arıyorlar. Bir bilgisayar, bir kredi kartı olsun onlara yeter. Ama hayat sadece bunlardan ibaret değil. Verdiğimiz ücretlerin tatmin etmediğini söylüyorlar ama bu tür el emeği isteyen işlerin değeri para ile ölçülemez. Bizler gençlerimizin kollarına altın bilezik takmak istiyoruz. Alın teri ile paranın nasıl kazandığını görseler, ortaya ürünler çıkartsalar, bu ürünler de insanlar tarafından beğeni topladığında ben inanıyorum ki hayatın ne kadar değerli ve güzel olduğunu o zaman daha iyi anlarlar ve hayatlarına anlam katarlar."