Geçtiğimiz aylarda “İlaçlama ve Vektörel Mücadele-5” başlıklı yazımda karasineklerden söz etmiştim. Kulaklarını çınlatmış olacağız ki ekim ayı itibarıyla sayılarında ciddi bir artış yaşandı. Diğer illerdeki uzman arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerde problemin sadece ilimizle sınırlı olmadığını anladım. Sorun ulusal ölçekli. Bu durum aslında bazı şeylerin habercisi. Mesela bu sorun sadece Aydın ilinde olmuş olsaydı Efeler Belediyesi ya da diğer belediyeler ilaçlama yapmıyor diye hemen eleştiriler başlayacaktı. Geçen hafta sonu Didim’deydim. Çok ciddi bir karasinek problemi var. Hatta Aydın sınırları içerisinde muhtemelen en fazla problem Didim’dedir. Didim Belediyesi ilaçlama yapmıyor demek kolaya kaçmaktan başka bir şey değildir. Peki bu bakış açısıyla Türkiye’deki hiçbir belediye doğru ilaçlama yapmıyor demek sizce ne kadar mantıklı?
Sorun 1: Bilinçsiz İlaçlama
Sadece karasinek özelinde değil, tüm böcekler için genel geçer bir kuraldır bu. Bilinçsizce, uzman olmayan kişilerce yapılan ilaçlama böceklerin o ilaca hatta etken maddeye karşı direnç kazanımına neden olabilmektedir. Bu dirençli genler nesillere aktarılmakta ve sonuç olarak dirençli türler oluşabilmektedir. Maalesef ülkemizde eczanelerde, zirai ilaç satılan yerlerde, marketlerde hatta pazarlarda bile haşere ilacı satılır hale gelmiş durumda. Mesleklerine büyük saygı duymakla birlikte haşere ilacının eczanelerde hatta zirai ilaç satılan yerlerde dahi satışını doğru bulmuyorum. Market ve internet sitelerini hesaba katmıyorum bile. Haşere ilaçları ya direk üreticileri ya da biyosidal ürün uygulama izin belgesi olan firmalar tarafından satılmalıdır. Haşere ilacı zirai ilaç da değildir. Zirai alanda uzmanlaşmış ve yetkilendirilmiş kişilerin dahi satışını yapmaması gereken bir ilaçtır. Hem sağlık açısından doğru değil, hem de ilacı satın alan bilinçsiz ve uzman olmayan kişilerce kullanımı böceklerde direnç gelişimi gibi ciddi problemlere sebebiyet vermektedir. İşte dönemsel olarak popülasyonlarında ciddi artış yaşanan böceklerde uzmanlarca ilk akla gelen sebep direnç gelişimi olmaktadır.
Sorun 2: Temizlik
Karasinekler organik besince zengin ortamlarda ürerler. Hayvansal gübrelerin olduğu alanlar, çöpler organik besince zengindir ve karasineklerin de en önemli üreme alanlarını oluşturur. Şehir içlerinde karasinekte artış yaşanıyor ise çöp artışı akla getirilmelidir. Çöp artışı ise direk insan kaynaklı bir sorundur. Bu noktada çöplerin düzgün şekilde poşetlenip toplanması büyük önem taşımaktadır. Karasineğin artması demek çöplerin atması yani tüketimin artası demektir. Tüketimin artması ise küresel bir sorundur. Çünkü tüketim Aydın ili ya da Türkiye gibi spesifik olarak ve tek düze artış göstermez. Dolayısıyla bu problemler yarın ulusal ölçekli olmaktan çıkıp küresel ölçekli hale gelecektir. Bu noktada temizliğe dikkat etmeyecek olursak ve böceklerin de direnç gelişimini göz önüne alacak olursak yaşanacak büyük problemler ufukta bizi bekliyor demek hiç de yanlış olmaz.
Taşıdıkları Hastalıklar ve Mücadelesi
Yazımın başından beri karasinek diye hitap ediyorum. Aslında sizin evlerinizde ya da restoranlarda gördüğünüz sinek daha önceki köşe yazımda da belirttiğim gibi Musca domestica yani Ev sineğidir. Karasinek başka bir türdür ancak ev sinekleri halk arasında karasinek olarak adlandırıldığı için anlaşılabilir olması adına ben de bu şekle kullanmayı tercih ettim. Ev sinekleri ısırmazlar, kan emmezler. Ancak organik atıkların üzerinde gezdikleri için ayakları ve yalayıcı ağızlarıyla gıdalarımız üzerine mikroorganizma taşıma ihtimalleri yüksektir. Bu yüzden mücadelesi zorunlu ve önemlidir.
Ev sinekleri gece aktif değildirler. Sabah erken saatlerde hareketlenirler ve mücadelesinin bu saatlerde yapılması gerekmektedir. Ev sinekleri birkaç kilometre öteye rahatlıkla uçabilmektedirler. Ancak bu kadar uzağa uçma kabiliyeti ergin mücadelesini zorlaştırmaktadır. Ev sinekleri ile entegre mücadele edilmelidir. Fiziksel, mekanik, biyolojik ve kültürel mücadeleye öncelik verilmeli eğer gerekiyorsa son aşamada kimyasal mücadeleye başvurulmalıdır. Fiziksel mücadelede, çöplük, gübre alanı gibi üreme yerlerini ortadan kaldırmak, kaldıramıyorsak çöplerimizi altından akmayacak şekilde sağlam torbalarda ve ağzı bağlı şekilde zamanında atmak, mekanik mücadele de yapışkan bant, tuzak gibi yöntemlere başvurmak ve biyolojik mücadele de pupa parazitoidi denilen bazı zar kanatlı türlerini kullanmak, kültürel mücadelede ise ev sineklerinin davranış ve biyolojisi hakkında vatandaşı bilgilendirmek gibi yöntemler öncelikli olarak kullanılmalı, sonuca ulaşmıyor ise kimyasal mücadeleye başvurmak doğa, insan ve hayvanlar için çok daha sağlıklı bir yaklaşımdır. Sağlıklı ve güvenli günler dileğiyle…
Facebook Yorum
Yorum Yazın