Covid-19 hastalığına neden olan yeni tip koronavirüs (Sars-Cov2) sebebiyle salgın hastalıkların nasıl yayıldığı günümüzde tekrar gündeme geldi. Daha covid-19’un ilk nasıl ortaya çıktığı ile ilgili bir sürü şehir efsaneleri ortalıkta gezerken, uzmanlar sürekli küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine işaret ediyor. İklim değişikliği dünyadaki tüm canlı hayatını etkilerken, virüslerin ve mikropların yarattığı ölümcül hastalıklara da neden oluyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliği insanoğlunu on yıllarca mücadele etmesi gereken hastalıklar ile karşı karşıya bırakmış durumda. Şu an bulunduğumuz durum ise bulaşıcı hastalıkları inceleyen bilim insanları için sürpriz niteliği taşımıyor. Bu tarz virüsler değişim statüsüne ulaşma potansiyeline sahip birkaç patojenden sadece biri. Küresel ısınma ile birlikte patojenler değişmeye başladılar. Isıya ve diğer koşullara daha fazla dayanıklı hale gelmiş durumdalar. Hiç tanımadığımız bu taşıyıcılarla insan olarak savaşabilir miyiz gerçekten bilmiyoruz. İnsanların ve tüm toplulukların, ülkelerin ve yaşam biçimlerinin iklim değişikliği nedeni ile kaybı ne olacak? Şu bir gerçek ki bilinçsizce davranışımızın bedelini ağır ödeyeceğiz.
Çevreciler ve bilim insanları sürekli küresel ısınmaya bağlı buzulların erimesinden bahsediyor. Ne olacak bu buzullar erirse ki? Daha önce hiç karşılaşmadığımız birçok felaketler dizisiyle karşılaşacağız. Buzul kütlelerinin içinde donmuş halde bulunan bakteri ve virüslerin mevcut sayısını bilmek şu anda mümkün değil. Hepsinin zararlı olup olmadığı konusu hala aydınlanmış değil. İster eski virüs olsun ister yeni bir virüs aktif hale gelebilmesi için muhakkak bir taşıyıcıya ihtiyacı olacak. Küresel ısınmayı bu hızla tetiklemeye devam edersek, Kuzey kutbuna giden yolları açacağız ve bu olumsuz karşılaşmayı olabildiğince hızlandıracağız.
Ortadan kaybolduğunu düşündüğümüz hastalıkların, salgınları çoktan gerçekleşti ve gezegen ısındıkça bu hastalıklar artacak. Buzdan çıkmadan önce hiç görmediğimiz ciddi yeni hastalıklar uzak ama çok hoş olmayan bir olasılık.