Salgın hastalıklar, doğal afetler, artan suç oranları, kazalar, savaşlar, göçler ve daha niceleri… Özellikle son 2 yılın hem ülkemiz hem tüm dünya için travmalarla geçtiğini söyleyebiliriz. Travmatik her olay başlı başına ruh sağlığımızı tehdit ederken üst üste yaşanan travmatik olayların bizlerde daha derin izler bıraktığı inkâr edilemez bir gerçek. Her geçen yıl artan travmatik yaşantıların tehdit ettiği ve son zamanlarda popülerliği artan bir kavramdan bahsedeceğiz bugün: Psikolojik Sağlamlık
Psikolojik Sağlamlık; fiziksel ve ruhsal bozulmalardan, değişimlerden ya da olumsuz yaşam koşullarından çabucak iyileşme yeteneği; kendini toparlayabilme; incindikten sonra eski haline hızlıca dönebilme ve esneklik olarak tanımlanabilir. Diğer bir deyişle psikolojik sağlamlık, çok zor koşullara rağmen, bireyin olumsuz koşulların üstesinden başarıyla gelebilme ve uyum sağlayabilme yeteneğidir.
Psikolojik Sağlamlık, her insanda belirli bir düzeyde bulunur ve her insanda ne düzeyde bulunacağını belirleyen birtakım risk ve koruyucu faktörler de bulunur. Hem risk hem koruyucu faktörleri 3 kategoride toplayabiliriz:
1)Bireysel Risk ve Koruyucu Faktörler: Alkol/madde kullanımı, erken gebelik, düşük IQ seviyesi, kronik ya da ruhsal bir hastalık, madde kullanımı, akademik başarısızlık ve etnik bir gruba mensupluk olarak sıralanabilir. Buna karşılık bireysel koruyucu faktörler; iyi düzeyde zeka/bilişsel yetenek, akademik yeterliliğin olumlu algılanması, yüksek benlik saygısı, gelecek için plan yapma ve iyimser olma, kendi yaşamı üzerinde kontrol sahibi olma, mizah duygusuna ve etkili problem çözme becerilerine sahip olma, empati, sorumluluk ve yardımseverlik duygusudur.
2)Çevresel Risk ve Koruyucu Faktörler: Düşük sosyo-ekonomik durum, ihmal ve istismar, yetersiz beslenme, olumsuz akran desteği ve toplumsal şiddete maruz kalma gibi faktörler çevresel risk faktörleri olarak sıralanabilir. Çevresel koruyucu faktörleri ise bir yetişkinle olumlu ilişkiye sahip olma, olumlu toplumsal destek, olumlu okul ilişkileri, olumlu arkadaş desteği ve olumlu bir rol modelinin olması gibi özellikleri sıralayabiliriz.
3)Ailesel Risk ve Koruyucu Faktörler: kalabalık aileye sahip olma, /kronik bir hastalığı olan anne babaya sahip olma, madde kullanan ya da suç işlemiş ebeveyne sahip olma, evlat edinilme, ebeveynlerin boşanması, ölümü ya da tek ebeveyne sahip olma, ailesel şiddete maruz kalma gibi etmenler ailesel risk faktörleri olarak değerlendirilebilir. Bu risk faktörlerine karşılık ailesel koruyucu faktörler ise olumlu anne-çocuk ilişkisi, demokratik aile tutumu, iyi eğitimli anne ve babaya sahip olma gibi özellikler sıralanabilir.
Psikolojik Sağlamlık Geliştirilebilir Mi?
Psikolojik sağlamlık, her bireyde bulunan hem olumlu hem olumsuz çeşitli yaşam olaylarından etkilenen bir yapıdır. Yani, yaşadığımız olaylar ve bu olaylarla baş etme biçimlerimiz ile psikolojik sağlamlığımızın geliştirilebileceğini söyleyebiliriz:
- Yaşadığınız zorlayıcı duygu ve deneyimleri bastırmak veya göz ardı etmek yerine onları kabul etmek.
- Değişime direnç göstermeden akış halinde olmak.
- Maneviyatınızı güçlendirmek.
- Kişisel beceri ve ilgi alanlarınızı geliştirmek.
- Sağlıklı ilişki ve bağlar kurmak ve mevcut bağlarımızı yani sosyal kaynaklarımızı güçlendirmek.
- Sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlıkları kazanmak.
- Meditasyon yapmak.
- Beden sağlığınıza özen göstermek.
- Öz-şefkat gösterebilmek.
- Doğa ile bağlantı halinde olmak.
- Mükemmeliyetçilikten uzaklaşmak.
- Uyku hijyeni kazanmak
vb. aktivitelerin psikolojik sağlamlığımıza katkısı olabileceğini söyleyebiliriz. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere!
KAYNAKÇA: KARAIRMAK, Ö. (2006). Psikolojik sağlamlık, risk faktörleri ve koruyucu faktörler. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 3(26), 129-142.
ÖZ, P. D. F., & YILMAZ, U. H. E. B. (2009). Ruh sağlığının korunmasında önemli bir kavram: Psikolojik sağlamlık. Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi, 16(3), 82-89.
https://norapsikoloji.com/psikolojik-saglamlik/
Facebook Yorum
Yorum Yazın