Aydın
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
Fulya Filiz

Fulya Filiz

Mail: [email protected]

Biz mi hastayız yoksa çalıştığımız bina mı ?

Kalabalık, aydınlatması zayıf ve sesli konuşmaların bir uğultuya dönüştüğü bir iş yeri düşünelim. Bir süre sonra kendimizi yorgun, bitkin, stres altında ve sinirli hissetmeye başlarız. Hasta hissiyatına kapılırız ve şikayetlerimiz gittikçe artmaya başlar. Belki de birçoğumuz günün belirli zamanlarında bu ve buna benzer şikayetler yaşarız. Bunun adı aslında “Hasta Bina Sendromu”dur. Şikayetlerimiz binadan ayrılır ayrılmaz gerileme şeklinde seyreder. Sıklıkla karşılaşılan belirtiler gözde kızarıklık ve kaşıntı, burun tıkanıklığı, nezle, ciltte iritasyon, baş ağrısı, halsizlik, konsantrasyon bozukluğu ve nefes darlığıdır.

 

Peki nasıl önlemler alınmalı?

Bulunduğumuz ortamın hava dağılım hızını artırılması, ısıtma ve havalandırma sistemlerinin standartlara uygun yapılması, eğer güçlü kirleticiler mevcutsa (tuvalet, fotokopi ve printer kullanılan alanlar gibi) havanın doğrudan dışarı atılması ve iç ortam bitkilerinin yetiştirilmesi alınacak önlemler arasında yer almaktadır. Saydığımız bu önlemler arasında belki de en çabuk ulaşabileceğimiz ve aynı zamanda daha az maliyetle hasta bina sendromunun negatif etkilerini havayı temizleyerek en aza indiren birkaç bitkiden söz etmek istiyorum. Aloe Vera (Aloe vera), Kurdela Çiçeği (Chlorophytum comosum), Areka Palmiyesi (Chrysalidocarpus lutescens), Boyalı Difenbahya (Dieffenbachia picta), Madagaskar Dragon Ağacı (Dracaena marginata), Kauçuk Ağacı (Ficus elastica), Salon Eğreltisi / Fujer (Nephrolepsis exaltata ‘Bostoniensis’) , Açelya (Rhododendron indicum), Yelken Çiçeği (Spathiphyllum commutatum), İngiliz Sarmaşığı (Hedera helix),Paşa Kılıcı (Sansevieria Trifasciata) bilinen en güzel örnekleridir. Bahsettiğimiz bu bitkiler aslında oldukça tanıdık değil mi? Eskiden beri salonlarımızın en gözde misafirleri..

Hepimizin yüzleşmek zorunda olduğu bir gerçek var. Dünyamız kirlendi ve daha da kirleneceği öngörülüyor. Fosil yakıtların daha yaygın kullanımından tutun, kullandığımız deodorantlara kadar bir sürü kimyasal atık havamızı fazlasıyla kirletti. Her nefes alışımızda içimize çektiğimiz bu kirli havayı temizlemek için, bireysel olarak çok fayda sağlayamazsak da yaşam alanlarımızda havamızı temizlemek mümkün. Böylece daha rahat nefes alabilir ayrıca dekorasyonunuza da harika detaylar eklemiş olursunuz.

 

Maurice Maeterlinck'in dediği gibi "Çiçekler olmasaydı, insanlığı ne halde olacağını tasavvur edebiliyor musunuz?".

 

Şimdilik hoşçakalın...

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar