Cumhuriyetimizin kadınlar açısından kazanımları çoktur. Birçok Avrupa ülkesinde kadınların büyük mücadeleler sonucunda elde ettiği kazanımları Atatürk, Türk kadınına doğrudan vermiştir. Ama kadınlardan onları geliştirmesini, ilerletmesini, geleceğe taşımasını beklemiştir. Bir kısım kadınlarımız her ne kadar Atatürk’ü sevmese de sahip olduğu birçok hakkı ona borçlu olduğunu unutmakta, sanki o doğduğunda gaipten bir güç o hakları ona vermiş gibi davranmaktadır. Bunun yanlış ve sakat bir düşünce olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım.
Ama kadınların çoğu Atatürk’ün onlara sağladıklarının farkında ve o kazanımları, o hakları sonuna kadar kullanmak istemektedirler ki bu da onların en doğal hakkıdır. Bugün toplumda kadına yönelik pozitif ayrımcılık diye bir laf dolanıp duruyor. Kadın sahip olduğu hakları geliştirebilseydi pozitif ayrımcılık denen sadakaya elini açmazdı.
Kadınlar kendi haklarını hukuklarını yeterince savunabilseydi toplumda ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmezlerdi. Kendi ekonomik bağımsızlıklarını kazanma yolunda mücadele vermiş olsalardı eşlerinin ellerine bakmazlardı.
Kadınlarımız Atatürk’ün onlara bıraktığı hakları ileri götürmek için mücadele etmiş olsalardı bugün Meclisimizin yarısı kadın vekillerden oluşur, belediye başkanlarının yarısı yine kadın başkanlarca yönetilirdi.
Ama mücadele ederek elde edilmeyen hakları elde tutmak için de mücadele verilmez, bu böyledir.
Diliyor ve umuyorum ki bu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kadınlarımızın birçok şeyin farkına vardıkları, mücadelesini verdikleri son bayram olsun ve bundan sonraki tüm bayramlarımızda kadınların bu yöndeki başarıları üzerine konuşalım.
Bayramımız kutlu olsun!
Facebook Yorum
Yorum Yazın