Evlilik hayatında değişik şiddetlere maruz kalan birçok kadın var. Bu şiddetlerden en yaygın olanı fiziksel şiddet. Biliyorsunuz bu köşede buna sayısız gerçek örnek verdim, vermeye de devam edeceğim. Bu arada sadece kadınların şiddete maruz kaldıklarını söylemek de yanlış olur, erkekler de şiddet görüyor, fiziksel olmasa da. Hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar çok. Fakat şiddet çeşitleri içinde fiziksel şiddet daha çok can yakıcı ve gündem olduğu için bunun üzerinde duruyoruz.
Eşler evlenmeden önce asla birbirlerine şiddet göstermiyor, hayli yumuşak, uysal, anlayışlı davranıyor. Bütün büyü de evlendikten sonra bozuluyor; aslında bozulmuyor da belki gerçek ortaya çıkıyor demek lazım.
Peki kadınlar evlendikleri erkeklerin evlenmeden önce şiddete meyyal olduklarını anlayamıyor mu? Çoğu anlayamaz. Çünkü şiddete meyyal bir erkek bunu her zaman saklar. Onun için de bazen birkaç yıl bazen de onlarca yıl süren mutsuz evlilikler içinde şiddet hep devam eder, kadın hep ezilir ve zaman içinde kadın şiddete alıştırılır, böylece şiddet “manyağı” erkek de her şey normalmiş gibi her şeyi yapmaya devam eder. Aslında erkeğin hasta olduğu her halinden bellidir ama o kendisini hasta zannetmez ya da hasta ruhlu olduğuna inanmaz. İnanmadığı için de ruhunu hastalıktan kurtarmak için ruh bilimine başvurmaz. Burada tek suçlu/hatalı şiddeti olağan gören erkek değil; onun ailesi yani anne babası, o erkeğe katlanan eşi, onun çevresindeki bütün tanıdıklar bu suça ortaktır.
Öyle ya, çevrenizde bir tanıdığınız veya sevdiğiniz başka bir tanıdığınıza veya sevdiğinize hayatı zindan ediyor ve siz de sadece izliyor ara sıra da üzülüyorsunuz. Üzülerek vicdanınızı rahatlatamazsınız, sizin de sorumluluğunuz var bunda. Siz de şiddet göreni gördünüz, şiddet uygulayana ses çıkarmadınız, sizden daha büyük adaletsiz, daha büyük vicdansız, sizden daha büyük suç ortağı ve sizden daha büyük şiddet yanlısı var mı? Yok. ( Bu da meselenin başka bir boyutu, buna da sonra gelelim)
Öyleyse evlilik hayatındaki şiddet olaylarının, aile parçalanmasının önüne geçmek için ne yapmalı?
Aslında çözüm basit: Doktor raporu almak, sabıka kaydı almak.
Evet, kanunla zorunlu hale getirilecek olan bu durum eşlerin evliliklerini kolaylaştırır veya ilerideki aile içi şiddetin, parçalanmış ailelerin önüne geçebilir.
Peki bu nasıl olacak, nasıl hayata geçecek, buna nasıl inanılacak, nasıl güvenilecek?
(İsterseniz devamını haftaya anlatalım)
Keyifli okumalar, iyi haftalar diliyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın