Örnek: Bu kez de yakından tanıdığım bir hanımın hayatından örnekler vereceğim. Bu arada yeri gelmişken bir kez daha söyleyeyim: Bu köşede yazdığım bütün örnekler gerçektir, sadece adlarını değiştiriyorum, çünkü onları ben yakından tanıyorum. Çoğu çevremdeki insanlar, tanıdıklar, eş dost. Bu günkü örneğimiz şu: Elili yaşlarında bir hanım, yalnız yaşıyor, iki kızıyla sık sık görüşüyor. Eşiyle yollarını ayıralı yıllar olmuş, anımsamıyor bile yaşadıklarının çoğunu. Zorunluluktan göç etmesi gerekiyor. Bu zorunluluğu biraz özel. Ama bu göç etme düşüncesi bile onu yıpratıyor. Normal ve doğal. Yıllardır alıştığınız bir yerden, bir mahalleden, sokaktan başka bir sokağa bile gitmek insanın kötü hissetmesine yetiyor.
Ama hayat böyle. Hayat bir yerde durmuyor, öyleyse insan da doğal olarak hayatın bu olağan akışı içinde zaman zaman farklı yerlere sürüklenebilir. S.R. her ne kadar yer değiştirmeyi normal bulsa da kabullenmekte güçlük çekiyor. Aslında yeni bir yer demek hayata da açılmış yeni bir sayfa demektir.
Bizim önerimiz gittiğiniz yerleri çabuk seviniz ve oraya çabuk uyum sağlamaya çalışınız. Bunun yolu da bu gitmek ve başka yerde kalmak durumunu olağan karşılamanız, orada da farklı ilişkileriniz, iletişimleriniz, dostluklarınız olacak. Orada da vazgeçilmez hatıralar biriktireceksiniz. Hem bu, dünyanın sonu değil. İnsanlar bir yanlış hareketleri yüzünden yıllarca bir yere mahkum kalabiliyor, sizinki böyle bir şey de değil. Günümüz insanı özgür, ulaşım imkanları çok, iletişim derseniz sınırsız. Öyleyse yeni bir yere gitmeyi daha eğlenceli kılmak gerekir. Aynı yerde sürekli yaşamak aslında bir tekrardan da ibarettir. Ömür günleri hep tekrar ediyor, maalesef. Oysa yeni bir yerde yeni anılar birikir, hayat orada siz aynı olsanız da farklı akacaktır. Bir süre sonra orası da sizin için vazgeçilmez olacaktır.
Unutmayın bugünkü yaşadığınız yere gelmeden önce de başka bir yerdeydiniz ve buraya da belki gelmek istemiyordunuz, şimdi başka bir yere gitmek istemeyebilirsiniz, ama bir süre sonra orası sizin eviniz olacak. İnsan doyduğu, kendini rahat hissettiği, mutlu olduğu, zaman içinde mutlu olduğu yere aittir. Ama orayı da insanın kendisi yaratır.
S.R.’ye şunu diyelim: Gideceğiniz yerde kendinizi rahat hissedecek, orada doyacak, orada kendi çevrenizi oluşturacak ve kendi mutluluğunuzu yaratacaksınız. İnsan kendi yarattığı ortamlarda her zaman mutlu olur. Önemli olan sizin gitmeniz değil, gittiğiniz yerde mutlu olabileceğiniz bir ortam yaratmaktır. Gitmek belki zordur, geride bıraktıklarınız için daha zordur.
İyi haftalar diliyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın