Geçen haftaki yazımızda sizlere ilaçlama tabirinden, böceklerle her mevsim mücadele edilmesi gerektiğinden ve sivrisineklerden bahsetmiştim. Yazım ilgi uyandırmış olacak ki bazı ilaçlama firmaları mayıs ayının böcek ayı olduğunu söyleyerek bir an önce ilaçlama yapılması gerektiğinden bahsetmişler. Hatta sivrisinek mücadelesini ön plana çıkarmışlar. Demek ki okunuyoruz. Bu hafta yerde yürüyen haşerelerin bazılarından bahsedeceğim. Bakarsınız önümüzdeki hafta bu haşerelerle ilgili reklamlar dönmeye başlar. Kim bilir?
Bahar aylarında popülasyonların artmasıyla birlikte evlerimizde sivrisineklerle beraber yerde yürüyen haşerelerde artış görülür. Bu hayvanların genel isimleri olduğu gibi yerel isimleri vardır. Akrep’e Kuyruklu, Kulağakaçan’a Kıstırgaç, Alman Hamamböceği’ne Sarı Böcek dendiği gibi. Bilinenlere göre daha az nam yapmış Gümüş Böceği, Tesbih Böceği gibi zararsızlarla, Çiyan gibi zehirli olanları ve vektörlüğü hala daha araştırılmaya devam eden Tahtakurusu (Yatak Böceği) da vardır. Ama en bilinenine gelecek olursak her mevsim her yerde görebileceğimiz ve kimyasallara direnci nam yapmış olan Hamamböceklerinden bahsetmemek olmaz. Ancak hamamböcekleri başlı başına bir yazı olacağından önümüzdeki haftalarda kendilerini daha yakından tanıyacağız.
Yukarıda isimleri geçen böceklerin hemen hemen hepsi bu aralar yoğun olarak görülmektedir. Hepsinden kısaca bahsedelim öyleyse. Akrep’ler böcek değildir. Böceklerle aynı şubede yer alıyor olsalar da örümceğimsiler sınıfında yer alırlar. Zehirli olanlarının yanında zehirsizleri de vardır. Hatta çok büyük çoğunluğunu zehirsiz türler oluşturur. Kim Milyoner Olmak İster yarışmasında bununla ilgili bir soru dahi çıkmıştı.
Akrepler gibi böcek sınıfında olmayan ve mücadelesi yapılan bir diğer hayvan ise çok bacaklılar sınıfında yer alan çıyan ve kırkayaktır. Çıyan ve kırkayak birbirlerine benzeseler de bariz bir morfolojik yapı ile birbirinden ayrılmaktadırlar. Kırkayaklarda her segmentten (boğum) iki çift ayak çıkarken çıyanlarda her segmentten bir çift ayak çıkmaktadır. Çıyanlar zehirli canlılar olup zehrinin gücü alerjik reaksiyona sebebiyet verecek kadardır. Tabi eğer sağlıklı yetişkin bir bireyseniz. O yüzden iyi bir haşere yiyici olsalar da çıyanlara dikkat etmekte fayda vardır. Kırkayaklar ise çıyanlar gibi zehirli canlılar değildir.
Kulağakaçan, gümüş böceği ya da tespih böceği gibi canlıların insan sağlığına herhangi bir zararı yoktur. Kulağakaçanların kulağa girdikleri için bu ismi aldıkları söylenir ancak bununla ilgili herhangi bir vaka bildirimi yoktur. Zehirsiz canlılardır. Kendilerini savunmak için kıskaçlarını kullanırlar ve bu biraz acı hissi verse de sanıldığı gibi zararlı canlılar değildir. Gümüş böceği ya da gümüşçün kağıt zararlısı olarak bilinir. Kütüphane ve arşivleri istila ettikleri çok defa bildirilmiştir. Zehirli değillerdir. Ekonomik kayba sebebiyet verebilirler. Tesbih böceklerinin isminde her ne kadar böcek kelimesi geçse de gerçek bir böcek değildir. Eş Bacaklılar takımındadır ve karides, yengeç gibi canlılarla akrabadır. Saksı böceğidir. Ekonomik zarar dışında zararı yoktur.
Tahtakuruları diğer isimleriyle yatak böcekleri insanlarda alerjik reaksiyona sebebiyet veren canlılardır. Gece akiftirler. İnsanlardan kan emerler ve ısırdıkları yerler kaşıntıya sebebiyet vererek tahrişe neden olabilirler. Vektör canlı olup olmadıkları konusunda hala araştırmalar devam etmektedir. Mücadelesi zor canlılardır. Özellikle yatak dikiş kenarları, çekyat altları, ahşap içleri gibi yerlerde yuvalansalar da bir oda da görebileceğiniz her yer onlar için yuva teşkil edebilir. O yüzden mücadelesi kesinlikle işi bilen profesyonel bir ekip tarafından yapılmalıdır. Çekmece raylarından priz içlerine kadar, perdelerden tablo arkalarına kadar her yer el feneri yardımıyla dikkatlice kontrol edilmelidir.
İnsan yaşam alanlarına giren tüm canlılar zehirli olsun ya da olmasın hoş karşılanmamaktadırlar. Aslolan vektör (hastalık yapan) canlı mücadelesi olsa da zehirli ve ekonomik zarara sebep olan canlılarla da mücadele edilmesi gerektiği aşikardır. Sağlıklı ve güvenli günler dileğiyle…