Örnek: kırklı yaşlarında, bir çocuk annesi. Eşinden ayrı. Belli ki kendi ayakları üstünde durmaya çalışıyor. Çocuğunun geleceği herkesten ve her şeyden önemli gibi duruyor. Lakin N. Hanım’ın arada bir canını sıkan bir erkek oluyor, zannediyorum. Neden derseniz, çünkü sık sık sosyal medyadan erkeklere veryansın ediyor. Zaman zaman kendine uygun birini bulmuş gibi mutlu, ayakları yerden kesilmiş gibi davranıyor. Ama sık sık hayal kırıklığı yaşadığı yine o veryansınlarından belli oluyor.
Bilmem ki ne denir? Hepsinden önemlisi şunu diyebilirim: Kardeşim, sen değil miydin daha birkaç gün önce gönlünün sultanını bulmuş gibi methiyeler düzen? Sen değil miydin dünyada sadece o erkek varmış ve o da ne güzel şans ki sana denk gelmiş gibi sosyal medyanın tozunu attıran? El insaf, üç günde nasıl da hemen tanıyıverdin elin oğlunu da bunca yere göğe sığdıramaz oldun? Hadi diyelim yanıldın. Yanılan sen olduğun halde neden göklere sığdıramadığın birini üç gün sonra yerlere sürtüyorsun? Hem bütün erkeklerin suçu ne? Senin kızdığın özne bütün erkekleri temsil etmez ki. Tutalım bütün erkekler aynı hatayı yapıyor, madem bu kadar biliyordun da ne diye üç günlük arkadaşını dünyanın tek ve son prensi olarak takdim ediyor, iltifatta sınır tanımıyordun?
Neden olduğunu ben biliyorum. Galiba dünyanın bütün kadınları en çok da yalancı sözlere ve iltifatlara kanıyorlar. Biri artık size güzel demesin, biri size vay saçın böyle, gözün şöyle, aklın zaten zehir dedi mi bir kadın olarak ayaklarınız yalnızca yerden değil hayal dünyasının bulutlarından bile kesiliyor. Ondan sonra indir indirebilirsen yere.
Kadınlar böyle havalanıyor da erkekler havalanmıyor mu? Hiç değişen bir şey yok. Erkekler de aynı. Bir kadın onlara iki üç gönül alıcı söz söylemesin, aman yarabbi, artık o arkadaş dünyanın seçilmiş erkeği olarak kendini görür. Ego tavan, koltukları kabarmış, baş gövdeden çoktan havalanıp gitmiş.
Gelelim asıl can alıcı soruya:
Peki neden böyle oluyor, niçin bunlara çabucak kanıp kendilerini bilmem ne sanıyorlar? Bunun nedeni nedir, nereden kaynaklanıyor.
Cevap basit. Beyin. Bize her şeyi yaptıran beyindir. Beynimizi kullanırsak öyle olmaz, ama maalesef kullanmak da zahmetli olduğu için çoğu kimse mukayese yapmaz, analitik düşünmez, gerçekçi çıkarımlara varmaz; peki ne yapar? İnanır. İnanmak için düşünmeye gerek yok. Ben sana inandım dersin inanırsın, geçersin.
Ana fikrimiz şu: Beynimizi kullanırsak kimse bizi kandıramaz ve biz de kimseyi kandırıp zavallı durumuna düşürmeyiz.
Keyifli okumalar, iyi haftalar dilerim.
YouTube’dan takip ediniz: şahin yıldırım
Facebook Yorum
Yorum Yazın