Son 1 yıldır ülkemizde varlığını sürdüren pandemi ve tüm dünyada meydana gelen doğal afetler stres seviyemizi artırmış durumda. Özellikle pandeminin varlığıyla bir içeri bir dışarı sürdürmek zorunda kaldığımız sosyal yaşamımız, evden yürütmek zorunda kaldığımız iş ve eğitim hayatımız; başlıca sağlığımız olmak üzere birçok konuda üstlendiğimiz sorumlulukları da artırdı. Bir yandan pandeminin zorunlu kıldığı bu yeni yaşama uyum sağlama çabası bir yandan yaşama telaşı arasında sıkışıp kaldık. Tüm bu sorumlulukların, koşturmacanın, bir yerlere yetişme telaşının arasında bir şeyi ve en önemli şeyi unuttuk: ''Kendimizi''. Hatalara daha az toleranslı, daha hırçın ve daha mükemmeliyetçi insanlar olduk. Kendimizle konuşmayı, kendimizi ve bedenimizin bize verdiği mesajları alamaz olduk, nasıl hissettiğimizi, nasıl olduğumuzu sormayı en önemlisi de kendimize şefkat göstermeyi unuttuk. O zaman şimdi yaptığınız iş her ne ise 5 dakikalığına bir kenara bırakın birlikte kısa ama rahatlatıcı bir yolculuğa çıkıyoruz!
Öz Şefkat, bireyin yaşadığı acı, başarısızlık ve yetersizliklerine karşı kendisine gösterdiği anlayışı ifade eder. Pasif bir kabullenişten ziyade deneyimlerine, yaşantılarına bilinçli bir farkındalıkla yaklaşmasıdır. Öz Şefkat bireylerin, hatalarına karşı kendisini daha az yargılamasını böylece yaşayacağı olumsuz duyguların zarar verici etkilerini de daha az hissetmesine yardımcı olur. Öz Şefkatin gelişiminde bireylerin yetiştikleri çevre ve anne-baba tutumları çok önemlidir. Empati, saygı ve sevginin hakim olduğu, sıcak ve destekleyici ilişkilerin olduğu bir ailede yetişen çocukların ileride kendilerine karşı da benzer tutumlarla yaklaştıkları, bununla birlikte eleştirinin, yargılamanın, mükemmeliyetçi ve otoriter tutumların hakim olduğu bir çevrede yetişen çocukların da ileride kendilerine ve diğer insanlara karşı şefkat gösterme eğilimlerinin düşük olduğu söylenebilir. Aynı zamanda öz-şefkat düzeyi bireylerin yaş, cinsiyet, demografik özellikler ve gelişim dönemleri gibi faktörlere göre de farklılık gösterebilir. Örneğin bireylerin ergenlik dönemlerinde öz-şefkat düzeylerinin oldukça düşük olduğu, araştırmalarda belirtilmiştir.
Kısaca toparlamak gerekirse Öz Şefkat, zor zamanında ve acı çekerken bireyin kendisine nasıl yaklaştığı, nasıl davrandığı ile ilgilidir ve başta bireyin çocukluk yaşantıları ve ebeveyn tutumları olmak üzere bireyin deneyimlerinden etkilenen bir durumdur. Peki kendimize nasıl şefkatli yaklaşacağız?
1)Duygularınıza Odaklanın. Zor zamanlarda hissettiğiniz olumsuz duyguların ve kendinize gönderdiğiniz mesajların zihninize, bedeninize etkisinin farkında olun.
2)Zor zamanlarınızda kendinizi telkin edebileceğiniz, güç bulabileceğiniz bir motto bulun. ''Bunların geçeceğini biliyorum.'' ''Ben güçlü biriyim.''
3)Yaşadığınız durumda bir sevdiğinizin olduğunu düşünün. Ona karşı nasıl yaklaşır onunla nasıl konuşursanız kendinize de o şekilde konuşup o şekilde davranın.
4)Siz eksik, kusur ve yanlışlarınızla çok değerli ve biriciksiniz!
5)Kullandığınız dilin farkında olun. ''Hiçbir işi beceremiyorum'' değil ''Bir dahaki sefere daha iyi yapabilirim.''
6)Siz de birer insansınız ve her insan hata yapabilir. İnsan çoğu zaman hatalarından öğrenir :) Hatalarınıza değil size öğrettiklerine odaklanın.
7)Kendinizi Şımartın. Sevdiğiniz faaliyetlere, hobilerinize zaman ayırın. Kendinizi ödüllendirmeyi ihmal etmeyin.
Kaynak: Alaoğlu, G.(2020).Mükemmelliyetçilik, Kendini Sabotaj, Öz-Şefkat ve Psikolojik İyi Oluş Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Maltepe Üniversitesi, Psikoloji Anabilim Dalı, İstanbul.