Aydın
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
Hasan Toker

Hasan Toker

Mail: [email protected]

YANGIN ÜÇGENİ: EKOSİSTEM – SİYASET – EKONOMİ

Sevgili Aydın Kritik okurları, uzun zaman sonra yeniden sizlerleyim. İş yoğunluğu sebebiyle yazılarıma bir süre ara vermiştim. Hatta Eylül ayında yazılarıma yeniden başlamayı planlıyordum ki ülkemizdeki yangınları görünce biz de bir çift kelam edelim dedik.

Biliyorsunuz ülkemiz bir süredir yangınlarla boğuşuyor. Çıkan orman yangınlarından en çok etkilenen ilimiz Muğla oldu. Marmaris, Çökertme, Köyceğiz, Kavaklıdere, Kıyıkışlacık, Fethiye derken Muğla’nın dört bir yanı alevlere teslim oldu. Muğla’da 8 yıl yaşamış biri olarak Muğla coğrafyasını iyi bilirim. Gerek mesleki olarak yaptığım arazi çalışmalarından gerekse de gazetecilik yaptığım dönemdeki haberler gereği coğrafyayı çok gezdim. Ege’nin en fazla yeşil barındıran şehridir Muğla. Rize’den sonra ülkenin en fazla yağış alan şehirdir aynı zamanda. Hiç unutmam 2005 yılı Nisan ayı boyunca hiç güneş görmediğimi bilirim. Çam ağaçları simgedir Muğla’da. Muğlaspor’un ambleminde bile vardır. Hatta Muğlaspor’un yeşili çam ağacından gelir. Çam ağacı demişken insanın aklına tabi ki önce çam balı gelir. Muğla coğrafyasının %68’ini ormanlık alanlar oluşturur. İşte bu ormanlık alanlarda meşhur çam balı üretilir. Ülkemiz dünya çam balının %90’ını karşılamaktadır. Muğla ili ise ülkemizdeki çam balı üretiminin %70’lik kısmının sahibidir. Bu bilgileri size niye verdim. Muğla yandı. Cayır cayır yandı. Köyler boşaltıldı, canlılar yaşamını kaybetti. Halk akın akın gönüllü olup yangına koştu. Çevre il itfaiyeleri gece gündüz demeden varıyla yoğuyla çalıştı. Belediye başkanları sosyal medya aracılığıyla merkezi hükümetten hava desteği istedi. Ekonomide zirvede olan ülkemiz, uzaya araç gönderecek olan ülkemiz, Avrupa’nın korktuğu ülkemiz yangın uçağı bile gönderemedi. Bırakın göndermeyi yetkililer iki kelam laf edemediler. Yetkililer dedim özür dilerim. Tek yetkili var bizim ülkede. Hal böyle olunca yangın zamanında kontrol altına alınamadı.

            Olan sadece ağaçlara mı oldu dersiniz. Tabi ki hayır. Neden bilmiyorum ama sevemediler bir türlü yeşili, ağacı. Önemsemediler. Önemsemiş olsalardı ağaçları kesip AVM yapmazlardı, önemsemiş olsalardı yangından tahrip olmuş ormanlık alanları imara açmazlardı, önemsemiş olsalardı hazırda 15-20 tane yangın söndürme uçağı bulundururlardı. Ağaç demek, yeşil demek oksijen demek. Belki insanların beyinlerine oksijen gitmesini istemediler. Kim bilir? Ama olan sadece ağaçlara olmadı. Ekosistem çok ciddi zarar gördü. Ekonomi çok ciddi zarar gördü. Nasıl mı? Ekosistemler besin ağı ile şekillenen ve belirli bir alandaki canlılar ile cansız çevrenin tümünü oluşturan sistemlerdir. Yangın ekosistemde farklı etkilere neden olur. Yangının ormandaki en önemli etkisi organik materyali yakıp kül etmesidir. Bunun yanında vejetasyon örtüsü ve hayvanları öldürmesi, toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerini değiştirmesi, yangın sonucu oluşan artık mineral maddeler gibi etkilere sebep olurlar. Yangınlardan sonra zarar gören ağaçlara birçok familyaya ait böceklerin gelip yerleştiği ve zarar verdiği de bilinen bir gerçektir. Sadece bununla da kalmaz zarar gören ağaçlara bazı hastalıklar ve zararlı mantarlar gelip yerleşir. Yangınla florada da değişim meydana gelir. Özellikle Akdeniz ve Ege’deki önceki yangınlarda kalkan orman örtüsünün yerini maki kaplamıştır. Bu önemli bir durumdur. Çünkü eğimli alanlarda erozyonu önleme açısından çok önemli bir işlev görür  maki.

            Fauna’da da ciddi değişimler söz konusu olur. Hızlı kaçabilen canlılar kendilerini kurtarabilirken yavaş canlılar maalesef genelde hayatını kaybeder. En çok zararı ise toprak üstünde hayatını devam ettiren canlılar görür. Bu yangında birçok canlıya üzülsek de haberlerde çok konu olmayan çok büyük kayıplar verdik. Arılar…

            Muğla, ülkemizde çam balı üretiminin %70’ini karşılıyor demiştik. Bu da yıllık 15-20 bin ton çam balı demektir. İşte bu balı üreten arıların birçoğu artık yok. Yangın bittikten sonra belki de artık Marmaris Çam Balı diye bir şeyden söz edemeyeceğiz. Bunun ülkeye ekonomik zararı hakkında bir fikri olan var mı? Dış pazarı ve ihracatı geçtim, iç pazarda bu sene çam balının fiyatının ne olacağını kestirebilen var mı? Tam da ilk sağım zamanı gelmişti. Birçok şeye faydası olan balı da artık zenginler tüketecek. Bizim işçi Ali’nin oğluna yine şekerli reçel kaldı desenize. Bal tüketimini de bir tarafa bırakalım arıların ekosisteme, tozlaşmaya olan faydası konusuna girersek hiç çıkamayız.

            Sadece yanan alanlar özelinde de ekonomiyi ele almamak gerek. Zaten pandemi yüzünden can çekişen turizm esnafı ne olacak. Temmuz- Ağustos. Toplam 2 ay iş yapacaklardı. Yine olmadı. 

            Yani sizin anlayacağınız dostlar nereden tutsak elimizde kalıyor. Bu bahsettiklerim Muğla özelinde olanlar. Ya Aydın Bozdoğan? Kıyıkışlacık’taki yangın Didim’e gelir mi belli değil? Manavgat ne olacak? Denizli’ye ne demeli? Artık vatandaş koruculuk görevi üstlendi. Ormanları onlar koruyor. Uçağımız yok yangında itfaiyeye vatandaş yardım ediyor. Yıllardır dinlediğimiz bir hikaye vardır hani; ormanda bir gün yangın çıkmış. Bütün hayvanlar kaçışırken serçe az ötedeki göletten gagasıyla su taşıyor ve yangının üstüne bırakıyormuş. Bunu gören diğer hayvanlar “Ne yapıyorsun serçe küçücük gaganla yangını söndüreceğini mi zannediyorsun” demişler. Serçe’ de “benim elimden bu kadarı geliyor” diye cevap vermiş. Halkımız serçe olmuş savaşıyor. Mücadele eden herkesin emeğine sağlık. Mücadele etmeyip yukardan bakanlara ise bundan sonra yağmurda su bile yok…

 

 

 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar