Anımsayalım: Yasin Bey, kırkını çoktan geçti, on yıl kadar oluyor.
İki kez evlilik yaptı, ikisi de çok çabuk sonlandı.
Yasin Bey’in tercihlerine bir şey diyemeyiz.
Lakin kafası karışık. Yeni bir evlilik olur mu olmaz mı diye.
Yeterli hobisi, uğraş alanı da olmadığı için hayatını biriyle paylaşıp
hem yalnızlıktan kurtulmak hem de iki kez başarısız olduğu aile kurmada
bir sonuca varmak istiyor. Yasin Bey kendisini şanssız ve mutsuz biri olarak yorumluyor.
Öyleyse kaldığımız yerden devam edelim.
Yasın Bey’in en büyük eksikliği aslında uğraşlarının, kendisini mutlu edecek alışkanlıklarının olmaması. Size önerilerim şunlardır: Neden bir hobi kursuna yazılmıyorsunuz? Bu konuda hem özel hem de resmi kurumlarda hayli geniş yelpazeye sahip kurslar var. Diyebilirsiniz ki benim pek hobim yok. Evet, işte hobiniz olsun diye söylüyorum. Yeteneğim de pek yok demeyin, kurslara yazılıp gidenlerin hepsinin yetenekli olduğunu mu düşünüyorsunuz? Öyle olsaydı ortalık ressamdan, müzisyenden geçilmezdi değil mi?
Bunların ne faydası olacak?
Öncelikle bir sosyal çevreniz olacak. Orada kendi kişiliğinize uygun arkadaşlar edineceksiniz. Kendinizi bir sosyal ortamda yeniden tanıyacaksınız. Belki de en önemlisi; televizyon karşısında geçen boş saatlerden sonra hayatınızı anlamlandıracak, başka şeyler üzerine kafa yoracak ve böylece gündelik koşturmacalar içinde ayrı güzellikler fark edeceksiniz. Bu sizin hayatınıza bir haraketlilik getirecek.
En önemli önerim şu: Kitap okuyunuz. Okumak insanı çoğaltır, yalnızlığınızı unutturur. Hayata, doğaya, insanlara ve kendi yaşamınıza daha farklı bakmanızı sağlar. Hatta artık sıkılmazsınız, kendinize sayısız uğraş bulmanıza da yardımcı olur okumak. Sonra kitap ile ilgili çeşitli sosyal medya hesaplarını takip eder orada fikirlerinizi paylaşırsınız. Bir etkileşim olur, bu da sizi düşündüğünüzden çok daha farklı noktalara götürür.
Yaşarken, düne bıraktığımız şeyler vardır, bunların değerli ve anlamlı olmasını istiyorsak yaşadığımız anları öncelikle değerli kılmamız gerekir Yasin Bey. Şimdi geriye baktığınızda pek de değerli bir şey görmüyorsanız, bir parça da insan olarak mahcup olmanız gerekir; bu dünyada yaşamanın, yer kaplamanın, havayı suyu tüketmenin hakkını verememişsiniz demektir. Bence hayatın ve hayatınızın hakkını verin.
Keyifli okumalar dilerim. İyi haftalar.
